26.04.2024 CUMA

Devlet Kurumları
Sorgulamalar
Haber Portalları
Gazeteler

 



KARS



Kırk yıl işgal altında kalan sınır kenti Kars'ta sosyal yaşam, çeşitli ulusların kültürel gelenekleriyle biçimlenmiştir. Savaş olgusu kente "garnizon" yapısı kazandırmış, bu özellik cumhuriyet döneminde de sürmüştür. Merkezde askeri ve eşraf kökenli ailelerin oluşturduğu yarı seçkin yaşama karşın, kent bütününde geleneksel yaşama biçimi egemen olmuştur.


Yörede 40 yıl kalan Ruslar beslenmeden, giyim-kuşama ve toprağı işlemeye dek etkili olmuşlardır. Toprağı derin sürmeye yarayan 'kotan'ı Ruslar getirmiştir. Kotanın yöre yaşamında, geleneklerinde ve sosyal ilişkilerde önemli bir yeri vardır. Örneğin, tek kotan koşmayla tarla sürmek zor olduğundan Temmuz ayında bir kaç aile, insan ve hayvan güçlerini birleştirir. "Modgam" denen bu ortaklaşa çalışma geleneği, yöre yaşamımda kışlık yiyecek hazırlamadan hayvanların sürüye katılımına dek yaygınlaşmıştır.


Kırsal kesim yaşamında önemli olgulardan biri de yaylacılıktır. Yörede Haziran başlarında yaylaya çıkılır, sonbaharda havaların soğumasıyla inilir. Yağ-peynir gibi kışlık yiyeceklerin hazırlanması, hayvanların otlatılması yanında yaylacılığın önemli nedenlerinden biride meraların korunmasıdır. Her ailenin düzenli "yayla damları" vardır. Köye inilirken damın kapı ve pencereleri sökülür. Yazın yeniden takılır. Barınılacak damların yanında, büyükbaş hayvanlar için yapılan ağıl ile buzağı ve danalar için yapılan "danalık" da yaylanın bitişiğinde bulunur.


Yöre uğraşlarının geleneksel yapısı 1900'larda değişime uğramış ve ilkin pulluk, ardından Traktör kullanımı yaygınlaşmıştır. Artan nüfus karsısında topraklar ve ürün yetersiz kalmış, göç belirgin boyutlara ulaşmıştır. Uğraşlardaki geleneksellik evlenmeden doğuma, toplumsal ilişkilerden, yaşama biçimine dek yansımaktadır. Üretimin emeğe dayanması, geleneksel aile yapısının uzun süre ayakla kalmasını sağlanmıştır. Bunun yanında çok eşlilik de yakın zamana kadar yörede oldukça yaygın idi. İnsan gücüne gereksinim ve erkek çocuk isteme bu olgunun belirgin nedenleri arasındadır. Hısım-akrabalık, kirvelik gibi kurumlarsa sosyal ilişkilerin belirleyici öğelere arasındadır.


İldeki en önemli sosyal problem batıya göç olgusudur. Bu göç olgusunun başlıca nedeni yörede geçim kaynaklarının sınırlılığıdır. 1975'te duraklayan göç, 1980'li yıllarda yeniden tuzlanmış ve göç kent yaşamına yeni etkiler getirmiştir. 1960larda başlayan göçle yurt dışına gidenlerin sayısı da oldukça yüksektir. Kars ve Sarıkamış'taki askeri birliklerde görevliler ve diğer memur ailelerince kente taşınan çağdaş değerler de, geleneksel yaşama biçimini etkileyen öğeler arasındadır.

İlin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca ürünler, arpa, buğday, çavdar, fiğ, mısır, soğan, patates, şeker pancarıdır. Ovalarda sebze ve meyve üretimi yapılır. Kayısı, karpuz, elma, kavun, erik ve armut yetiştirilir. Az miktarda da ceviz, üzüm, salatalık, domates ve lahana yetiştirilir. Hayvancılıkta ise büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmaktadır. Mor Karaman Koyunu, kıl keçisi, sığır ve süt ineği yetiştirilmekte olup, buna dayalı olarak mandıralarda kaymak tereyağı, peynir üretilir. Ayrıca pastırma ve kavurma yapımı da çok yaygındır. Kıl, yün ve yapağı da keçe, kilim, heybe dokumacılığı yapılır. Arıcılık ön plandadır.

Kars’ın kalkınmada öncelikli iller arasında olmasından ötürü, Et balık Kurumu Kars Kombinası ve Süt Endüstrisi Kurumu, Kars SEK Mama Mamülleri İşletmesi, yem ve çimento fabrikaları vardır. Küçük sanayi de oldukça yaygındır. İl yer altı kaynakları yönünden zengin olmamakla beraber, Kağızman yöresinde kaya tuzu, asbest, magnezit; Sarıkamış yöresinde perlit, tuz yatakları ve maden suyu kaynakları bulunmaktadır.

~/PersonelImages/MURAT BAKIRHAN.jpg
Yönetim Kurulu Başkanı
Murat BAKIRHAN

Başkanın Kaleminden



KARS'ı daha önce ziyaret ettiniz mi?





© 2009 ATILIM Bilgisayar Hizmetleri Ltd. Şti